15 Haziran 2011 Çarşamba

Yorgunluk...

Yorucu bir günün ardından eve varıp da odama çekilmek kadar güzeli yok...Yorucu bi gün dedim çünkü gerçekten öyleydi.Dün hatırlarsanız bugün için staj görüşmesine gideceğimi söyelmiştim.Bu sabah kalktım, hazırlandım, saçımı yaptım, güzelce giyindim, kokular süründüm atladım arabaya çıktım yola.

Görüşmem 10 daydı geç kalmak adına 8 buçukta çıktım.45 dakika sonra Mecidiyeköy sapağının oradaydım.Fakat aksilik bu ya; Adliye Sarayı açıldığı için sapağın yerini değiştirmişler.Bi baktım dönüş yok.Zincirlikuyu'ya kadar gitti.Zincirlikuyu Köprüsüne çıktım, polis amcaya sordum.Burdan dönsem Mecidiyeköy'e çıkarım dimi?" diye.Evet kardeş dedi.Fakat nasıl oldu anlamadım kendimi Ortaköy mezarlığında buldum.Sahil yoluna falan çıktım.Yolumu buldum tekrar, ATV'nin önünden Zincirlikuyu kavşağına geldim Mecidiyeköy'e saptım.Fakat bi sonraki sapaktan yanlış sapınca olanlar oldu.Konfeksiyoncuların olduğu dar sokaklarda sıkıştım kaldım.Mal indiriyorlar arabaları durdurup.Saat 1o olmuştu ben hala ara sokaklardaydım.Herkes farklı bir yönü tarif etti.Aksi gibi telefonumu formatladığım için navigasyonuna harita yüklememiştim.

Saat 10:30 oldu ben hala aynı geçtiğim yerden 6. kez falandır geçmekteyim.Aman arkadaş, allah insanı oralara düşürmesin...beni aradılar, "Cem Bey toplantı için ayrıldı holdingten geç kaldığınız için randevunuz iptal edildi." diye.Zaten ben Fulya'ya kadar inmiştim o sırada.Tam 1 saat 45 dakika Mecidiyeköy'de kaldım.Çok sinirlendim.Hayır bişeyler bunun olmasını istemedi.Bin kez geçtiğim yollar Harry Potter'daki gibi yön falan değiştirdi sanki..

Bitanemle buluşmak için Kanyon'a gittim.Ama Kanyon'un bile sapağını kaçırdım.1 saat öğle arası olmasını bekledim.Sonra görüştük 1 saat kadar gitti tekrar.Saat 5 buçuğa kadar onu bekledim tekrar.4 saat kadar.Kravat, pantolon, klasik ayakkabı daraldım onu beklerken..Arada haberleştik.Geliyorum dedi en son.Sonunda uyuklamışım ki başımı okaşan bi elle uyandım.

Ona dolanırken kitap ayıracağı aldım iki tane.Mıknatıslı sayfayı iki yandan sıkıştırıyo.Birinde mırrr yazıyo ve kedi var.Diğerinde Bana hastayken çorba yapar.Ben en çok o sever.Ben merak eder.Bana sımsıkı sarılır. yazan ayıraç aldım.Bu dördünü de yaptım ona gerçekten :)

Neyse sonra Kung Fu Panda'ya gittik.Çok eğlendim ben.Çizgi filmlere bayılırım zaten.İkimizde güldük eelendik.Bi de sinemada oynaştık gene :) Artık normal sevgililer gibi öpüşebiliyoruz sağda solda kimse olmazsa.Film başlamadan acıkmış o gittim mısır aldım karıncığı doysun azıcık diye :) Sonra yağmur yağdı ya bi ara ayağında bez ayakkabı varmış, patileri ıslanmış.Sinemada bacak bacak üstüne atınca bileği gözüktü.Her yeri tahrik ettiği için beni neresini görsem sertleşiyorum.Dayanamadım öptüm.Serin kalmış ıslandığı için.Evde olsak neler yapardım ben ona :) 

Filmden çıktık.Mağazaları dolaştık.Ben şort falan denedim.Giyinme kabininde gözetledi falan.(Bu arada soyunma kabinlerinde de ilginç maceralarımız var.Hikayemin en başı serisinde anlatıcam onları :))Spor mağazasından çorap aldık.İkimizin de yoktu.Kasaya geldik.Ben alışveriş boyunca tam bir ağzı bozuk mahalle kadını gibi konuştum.İşin komiği kafam güzel de değildi ama  deli gibi güldüm :) Kasaya geldik işte.Orada bi şişede yağ vardı.Baktım üzerinde masaj falan yazıyo.Bitanem kasiyere sordu bu ney diye.Adamda şu karın kası yapıcı titreşimli makinelerin yağı olduğunu söyledi.Titreşimli şeyler için dedi.Benim de çene düştü ya, biz de mi alsak acaba dedim.Bitanem de sende yok ki masaj aleti dedi saf saf.Bende olsun titreşimde işe yarıyomuş ya dedim.Kasiyer duydu.Bi bakış attı.Acaba hangisi hangisine çakıyodur diye.Bitanem de kızardı.Ama çoook tatlıydı o an :)

Sonra bana ayakkabı falan aldık yemek yedik.Gene gay muhabbeti yaptık.Çok güzel vakit geçirdim.Bugün saatlerce onu beklediğime değdi.Çıkışta per shopta kedi sevdik.Scottish fold vardı.Evimize ondan almaya karar verdik :) Zaten bitaneme benziyo tipi:)
Arabaya bindik.Beni metro istasyonuna bırakır mısın dedi.Sonra da çok yorgun olduğunu söyledi.Ben de dayanamadım.Seni metrobüse bindirmem ben kıyamam dedim.Evine kadar bıraktım.Karşıya geçtim.Onun evinden benim evim de 55 km falan.Ama olsun bitanem yorulmadı :)

Arabada azdık.Önce ben tek elimle onu okşuyodum saçından.(Manuel vitesli erkeği olduğum için tüm işi tek elle yapıp diğer elimi istediğim gibi kullanabiliyorum :) ) Ellerin ne güzel..Sıcacık dedi.Biraz daha okşadım.Mayıştı.Ama ikimiz de sertleştik.O dünya güzeli şeyi çıkartınca ben kafayı sıyırdım.Elimi yaladım.Okşamaya başladım.Sıcacıktı ve sulanıyodu.Böyle yaparsan boşalırım dedi.Ben de boşal..dedim.Sonra aklıma bi fikir geldi.Eve uğra makale için kağıtlarını al seni bize götürim dedim.Yok olmaz dedi.Annem kızar.Makale yetişmez.Vik vik bik bik.Olmaz işte falan filan çığ gibi bahaneler :) Gelseydi sabahlayıp beraber yazardık.Sevişirdik arada.Onu öyle rahatsız edip, yazısını yetiştirmezlik yapmazdım.Annesinden de bi kerecik fırça yiyebilirdi.Ben onunla görüşmek için sayısızca yedim önceleri.Finalimden bi önceki gece arkadaşlarımla ders çalışmak yerine onunla sinemaya gittiğimi de biliyorum.Ona sevişmeye gittiğimi de..

Bunlar aklıma gelince üzüldüm.Açıkçası biraz da kırıldım.Yolda gözlerim doldu eve gelirken.Çünkü bu tam anlamıyla "fedakarlık" işiydi ve bu konuda hala iki tarafın aynı olmaması beni incitti.Ben neredeyse 6 saat sorun olmadan bekledim ki araba anneme lazımdı eve dönmem gerekirdi, ayakkabı dar olduğu için yürüyemedim acı çektim falan filan.Neyse zaten bunları içimden geldiği için yapmıştım.Ani olarak verilen karaları sevdiğimi de bildiği halde olabilecekken yok dedi gene.

Neyse hani derler ya "duyarsızlaşıyo insan bi zaman sonra" diye.Sanırım ben de öyle olucam.Bugün tuvalette onu sıkıştırmak için ısrar etmedim.Geçen sefer bu durumdan küçük düşmüştüm çünkü.Gerçekten de bugün ısrar edesim gelmedi.Ben de istemiyorum artık galiba.Artık monotonluğu bozacak şeyler için de  ısrar etmem.

Öyle işte...Yorucu bi gündü..Eve geldim soyundum, duşa girdim, yorgunluğumu attım.Şimdi de bornozumla kitap okuma keyfi yapar uyurum.

Hadi size de iyi geceler, tatlı rüyalar :)




7 yorum:

  1. oy oy oy oy :D başkja bişey diyemiyorum :D

    YanıtlaSil
  2. 1.siz anormal sevgili misiniz de normal sevgililer gibi diye bir cümle geçiyor bu yazıda?
    2.takım elbiseli fotoğraf isteniyor.

    YanıtlaSil
  3. biz her zaman sevdigimizden daha mi az seviliyoruz ne? daha az ilgi goruyoruz, daha az fedakarlik.. herseyin hep daha azi :/

    YanıtlaSil
  4. serhat neye eridin sen gene :) Sen patronuna dön bak buruşuk buruşuk seni bekler masanın üstünede:P

    x-coach, benim sevgilim normal bi insan değildi başlarda.Hikayemin en başı serisinde yazıcam daha oralara gelmedim.Şu kadarını söylim, benim yatağımda ikmiz baş başayken elimi tutmazdı.O ne lan el ele tutuşulur mu hiç? diye.Yatakta bunu yapan insanı topluluk içerisinde düşün :)Eskiden onun bitmek bilmeyen "gizli kamera vardır buralarda" paranoyası yüzünden aramızda 1 m mesafeyle yürürdük :) Ama açtım onu artık, dün kanyonda yürürken, boynundan tutup, kafasını eğip, saçından öptüm herkesin içinde.Görenler de oldu ama ikimiz de aldırış etmedik.İşte normal sevgiliden kasıt buydu. :)

    Özge; gün geçtikçe demeyelim ona ya.Bazen bu dalgalanmayı yaşıyorum ben.Hani olmaması gerekiyo ama neden oluyo bilmiyorum.Mesela az önce de aradı "Eve geç dönsen olur mu?" akşam sürprizim var sana dedi.Yani dediğim bu.Dün öyle bugün böyle.Ama olsun bak dünü telafi etmek için bugün sürpriz yapıcak :)


    ---ooof gene çok uzun oldu bu----

    YanıtlaSil
  5. x-coach, resim koymam yasak.Bitanem tarafından ambargoluyum.Şu köşedeki için kavga ettik de duruyo o.Beni yerlermiş yoksa :)Ama fotoğraftakini takım elbise içinde düşün işte :)

    YanıtlaSil
  6. hahaha :D buruşuk koptum bu lafa :D olm ben erimedim ilişkinize bayıldım sadece şuna bak ya ne güzel oh sizden rahatı yok. aman nazar değmesin diyorum şimdiden :D olm imreniyorum size

    haaaa nerde benim programım ayrıca :D

    YanıtlaSil
  7. sus sus kıçını cimcikle dilini ısır bişey yap :)Nazar değirceksin kem seni.
    Olum program aklımda da daha boş vakite erişemedim.Yazıcam ama :)

    YanıtlaSil

çıkar bakalım ağzındaki "şeyi" :