Bilmem
kaçıncı hikayemizin başındayız şu anda...
Büyük
bir ihtimalle hikayemin en başlarındaki 'ben' çoğu zaman
hayatınızdan çıkarmak isteyip de çıkaramadığınız, bir
yanınız nefret ederken diğer yanınızın aşık olduğu, cool görünümlü itici tiplerden, sizi umursamayan,
size katı hatta kaskatı davranan tiplerden, ıssız
adamlardan, Queer As Folk'taki
Brian'lardan biriyim. Can yaktım, üzdüm, bezdirdim, arada
sevindirdim ama çoğu zaman ağlattım.
Birkaç
kez gitmeye çalıştınız ya da en azından düşündünüz. Sonra
ne olduysa bir şey sizi tuttu... Ya gitmek o kadar da kolay değildi
ya da kalmak bir umut doğurabilirdi. Ben şanslıyım ki bi'tanem
ikincisini düşünmüş benim için... Peki ne oldu da biz iki ayrı
hikaye olduk? Aradaki kopukluk neden? Bir kırılma noktası ya da
kafaya düşen saksı var mı bu hikayede? Serim “hikayemizin en
başı”ndaydı, çözüm zaten apaçık ortada ama düğüme nolmuştu?
Aslında
hiçbir şey olmadı ya da çok şey oldu bu tamamen size bağlı. Ne
ben tek bir gün içinde değiştim ne de o bir gün içinde istediği
gibi birine kavuştu. Bilinen tek bir gerçek var ki insan sevmeyi
öğrenebiliyor zamanla. Hem de çok sevmeyi... Fedakarlığın
adının nezakete dönüşmesini, 'eve geldim beeen' diye atılan
mesajın aslında karşıdakinin endişesini gidermek olduğunu
anlamamı, aradaki 60 km'nin 3 adım her gün gidilebilecek bir yol
gibi gözükmesini sağlayacak kadar çok seviyor. Hem de bunların
hepsini karşısındakinden, onu en çok seven insandan öğreniyor.
Birine aşık olmanın özerkliğini keşfediyor. Gözlerine bakınca
sadece “seni çok özledim” diyip sarılarak ağlayabileceğini görüyor.
Ben,
hep ilk görüşte aşka inanmıştım. Bırakın iki aşığın
böğüre böğüre ağladığı filmleri romantıik komedilere bile
katlanamazken, buna inanmayı seçmiştim. Çünkü böylesi benim
için çok daha imkansızdı. Aşık olmak aslında bir çeşit
korkuydu belki de. Emek vermen gereken bir mertebeydi. Ben kendimi
korumayı seçtim her defasında. İster bağlanma problemi olsun
bunun adı ister aşık olma korkusu sonuç hep hüsran.
En
kötü korku bu değilmiş tabi. Aşkla beraber sadece yeni ve güzel
duygularla değil bazen can acıtan gerçeklerle tanışılıyor.
Kaybetme korkusu en çok can acıtanmış aslında. Bir QAF
bölümündeki gibi olmasa da ben onun değerini, dahası ona
hissettiklerimin gerçekliğini onu ilk kez kaybettiğimi sandığımda
(spoiler alert) fark etmiştim. Gidip Brian gibi bahçeli bir ev
almadım ama ciddi anlam da değişmeye başladım. Eğer bizim bir
dönüm noktamız varsa muhtemelen bu noktadır. En başından yapmam
gereken şeyi, hapsolduğum diğer ilişkimi bitirdim en yakın
zamanda. Sadece ona ait olarak sarıldım, dokundum, kokladım,
sevdim, seviştim... Bir erkeğin bir erkeği sevmesi (sadece
sevişmesi değil, full aktifler buraya dikkat) teoride akla
yatkınken pratikte de aklıma yattı (hayır aslında homofobik de
değildim hiçbir zaman)..
Benim
hikayem bu kadar değil tabi ama onunki kadar yoğun ve hisli de
değil. Eskiden ona nasıl davrandığımı düşündükçe hala
üzgün olduğumu söylerim. İşin acı kısmı ben bunları
farketmeden yapıyordum yani olağan birşeydi ona “yaa çok uzak
ne gerek var şimdi” demek. Tüm bunları anlatabileceğim “Bir
bi'seksüelin evrak-ı metrukesi ya da kendini kabullenmesi” adı
altında bir blog açmak isterdim ama benim kabullenişim daha çok
'birini sevmek' kısmıyla oldu.
Hayal
ettiğim gibi bir bakışta değil ama günden güne, daha emin bir
şekilde onu sevdim. Bazen huzursuz hissettiğinde ona “yarın seni
daha çok seveceğim biliyorsun dimi?” diyorum. Ve gerçekten de
öyle oluyor. Birbirimize çok benzemesek de sanki bir bütün
oluşturabiliyoruz artık. Çoğu zevklerimiz farklı ama onu
istediğini yapabilmek ayrı bir haz veriyor.
Bi'adam severler, tapanlar, ona lütfen benimle yat,
oranı buranı yerim, mükemmel bir erkeksin, çok zevklisin
diyenler. Sözüm size... Açıkçası bazen ona “Şaka mısın
sen? Nasıl birşeysin sen öyle” diyorum. Yani iltifat ettiğiniz
bi'adam gerçekten de bir insanın başına gelebilecek en güzel şey
ve ona sahip olduğum için çok şanslıyım.
(P.S
İltifatın boyutunu abartanlar, teklif gönderenler, sapıklar,
stalkerlar... Gözüm üzerinizde)
yer var mi? hahahahah.
YanıtlaSilçok hoş bir yazı olmuş güzel bir özeleştiri +yazım dilini de sevdim şahsen bahsettiğin blogu açabilirsin senin gibi olanlara yol gösterir ayna tutar hiç olmazsa
YanıtlaSilson paragraf için söylüyorum adamı zorla gaza getiriyorsun millet sarkıntılığın boyutunu artıracak ahaha
mutluluklar...
yanlız blog sanki bana hava durumu temalı, günlük meselelerden bahseden, kendi halinde bi sitede; uyarıya gel.
YanıtlaSilBi'adam severler, tapanlar, ona lütfen benimle yat, oranı buranı yerim, mükemmel bir erkeksin, çok zevklisin diyenler. Sözüm size... Açıkçası bazen ona “Şaka mısın sen? Nasıl birşeysin sen öyle” diyorum. Yani iltifat ettiğiniz bi'adam gerçekten de bir insanın başına gelebilecek en güzel şey ve ona sahip olduğum için çok şanslıyım.
(P.S İltifatın boyutunu abartanlar, teklif gönderenler, sapıklar, stalkerlar... Gözüm üzerinizde)
gözünün üzerinde olması gereken başka şeyler bence dostum.
ahahahahahahah
O Gay; Ben de... Teşekkür ederiz :) hohohoh ama sen o gün cazgır gay nasıl olur tanıştırcaktın ya, dur önce ben tanıştırim, O Gay: Ben de... bitanem bitanem, O Gay; Ben de... Hohohoho
YanıtlaSilbisexie, tam ne demek istedin ilk cümlede anlamadım ama, benim hafif değil baya ağır meşrep olduğumu biliyo eğer sözün banaysa.
Bunun dışında da "Yarası olan gocunur." atasözümüz var bir de hohohoho
x-coach yer var nolcek :p hohohoh
hı hııı
YanıtlaSilbi de sey var bebegm,
kedi GÖTünü görmüş, anne yaram var demiş.
kisses.
bisexie, örnekleri çoğalmak mümkün tabi bunu yapabildiğini kanıtlaman iyi oldu bize. Aferin :) hohoho
YanıtlaSilguzel guzel yazisin
YanıtlaSiliyi gecinin
bana kendimi lise günlerimdeki hatta cogu zaman ilkokul günlerimdeki gibi hissettiriyosun biadamcıgım.
YanıtlaSiliyi ki varsın valla.
o günlere donmenin bu kadar kolay olabilecğini hiç düşünmemiştim.
buna da bi cvp yaz lütfeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen
xD
zaaaaaaa
Sususn ulayynnnnnnnnnnn, kafam sikildiiiİİİİ
YanıtlaSilOhh bea rahatladım, hehe:)
Valla ben bu yazıyı da heç başlığına bakmadan sen yazmışsın gibi okudum başta:P
Ne kadar özensizim görüyosun di mi bi adam:)
Diyccek bişi bulamıyom, Allah bi yastıkta kocatsın size önce bir imam nikahı sonra da düğün dernek, hehe:)
Görüşürüz
o açmayı düşündüğün blog benim eski blogumun teması.arada okuyup ne karmaşıkmışım diyorum.. :)) bir süre sonra eski yazılarımı da paylaşmayı düşünüyorum nadiren yaptığım gibi :D yazım tarzını çok beğendim. ve şöyle söylemeliyim favori çiftlerimden birisiniz. :) bu tarz bir şey yaşayabilmek için sanırım kendimi biraz değiştirmem gerekiyor.. farkındayım. kendimi "in process" olarak düşünüyorum :D
YanıtlaSilama yazdıklarının çoğu baştan aşağı porno! insanlar bunu davetkar bir mesaj olarak görebilir. arada yazmaya üşeniyorsan çek kamera ile koy şuraya; ne farkı var? iki sevgilinin arasında geçen ve 3. kişilerin bilmemesi gereken şeylerde olmalı yani azıcık!!! gençliğine veriyorum artık böyle davranmanı, naçizane...
YanıtlaSil@karakedi o zaman okuma salak
YanıtlaSilyazabilme kabiliyeti varmış. bence devam etmeli konu farketmez
YanıtlaSilgüzeeel !
YanıtlaSilInsanlar degisebiliyor (olumlu yonde) bunu bilmek cok guzel.
YanıtlaSilbisexie, ilkokuldaymışsın hissettirmeme gerek mi var :) hohoho
YanıtlaSilganimedeski, allah seni ıslah etsin :p Allah bi'spoon da kocatsın bizi hohohoho
Haplo, Paylaş paylaş :)
Evet yazma yeteneği çok güçlü zaten Türkiye'nin en büyük PR firmalarından birisinin metin yazarı :)
Karakedi, ben cinselliğin gizlenmesi gerekli olan bişey olduğunu düşünmüyorum yemek yemek gibi doğal bir ihtiyaçtır.Yaşımla da değişeceğini zannetmiyorum.Kendimi bildim bileli bu konularda açıkça ve cesurca konuşurum.
YanıtlaSilİslamcıMucuk, görüşün için teşekkür ederim fakat birbirimizi incitmeden fikirlerimizi beyan edersek medeni bi'tartışma ortamı oluştururuz.
Adsız teşekkür ederiz :) Haplo'ya yazdığım şeyi sen de oku o zaman :)
Laila, evet çok haklısın buna ben de hem etken hem şahit oldum :)
Triplus, sensin güzel ;)
sıradan bir insanla yaşadığım cinselliği ben de paylaşabilirim de "sevgilim" dediğim insanla yaşadıklarımın detayları bize kalsın diye düşünürüm, hoş senin sevgilin bundan rahatsız değilse; kimseye de laf demek düşmez sanırım... boşver sen beni, takıl istediğin gibi :)
YanıtlaSileveeet hayal unsuru bi'adamın yanına şimdi bir de sevgilisini hayal etme zamanı. offf bütün yazılarını tekrar okumalıyım şimdi.
YanıtlaSiloha ne de yakıştınız... :)
iterbiyum, teşekkür ederiz :) Ama buluştuğumuzda görüceksin ikimiz de sıradan insanlarız yani hayal ürünü olucak kadar mükemmel değiliz :)
YanıtlaSilKarakedi; laf düşmek ne demek, yorum bölümleri fikirlerinizi beyan etmek için var :) Bence sevgilimle yaşanan gizem ben burda videoya çekip de koysam bizi, gene bozulmaz. Yani, bu sevgiliyle olsa bile gizli kalması gerekmez paylaşmak istediklerinle paylaşırsın, ayıp değil çünkü benim nazarımda :)
YanıtlaSile ben de bi-iki kelime ediim de kusur kalmiim. öncelikle farklı gözlüklerle aynı manzaraya bakıp güzel şeyler görebilmeniz elbetteki kıskanılacak ve daha da önemlisi zorluğundan dolayı maşallah denilecek bir durum. (maşallah!)
YanıtlaSilgeçmişte yaşadığım tüm güzel ilişkilerimi çağrıştırdı. tabii sonrasında yaşadığım acıları da. yeterin lan! ağlatmayın adamı:)
Bitanenin üslubuna ve yazdıklarına söyleyebileceğim hiçbir şey yok, zaten birbirinize çok yakıştığınız belli..
YanıtlaSilBu mutluluğunuzun yaşamınızın sonuna kadar sürmesini diliyorum..
Benim dikkatimi çeken farklı bir nokta var..
Blogunun ilk günlerini ve senin diğer bloglardaki yorumlarını düşündükçe Farklı görüşteki yorumlara ve yorumculara verdiğin cevaplarda ve üsluplarında olumlu anlamda ciddi bir gelişme görüyorum..
Bilmem farkında mısın, bence bu blog seni daha da olgunlaştırdı..
sizin ilişkinizin benim için önemli olan tarafı aşkın yaşanış tarzı.. ben aşk avcısı olarak, her yerde aşkın nasıl nüfus ettiğine odaklanırım. inanın bu şekilde vuku bulan bir aşkı ilk defa burada okuyorum ve her farklı türünü keşfettiğimde mutlu olduğum gibi mutlu oluyorum.. aşkın kaç yüzü var bana sormayın beyler..
YanıtlaSilkendinize dikkat edin, arada kavga etmeye de özen gösterin, aşkın heyecana ihtiyacı var, bu sadece sex ile olmaz dikkat edin ;)
sizi seviyorum ;)
Bir soru sormak istiyorum. Eski bir yazida sen ona herseyi acmistin, o ise sana kendini italian tanitmisti. Onun gercek kimligini ogrenmeden once onu nasil facebooka ekledin? Facebook accountundan italyan oldugunu anlamadin mi?
YanıtlaSilOperadakiduygusal, ağlama ama :/ teşekkür ederiz ikimiz de; umarım enaz bizim kadar mutlu olacağın bi'ilişikin olur :) Buluşmaya gelseydin fal da bakardım sana bak :p hohohoh sen kaçırdın anacım :)
YanıtlaSilBir Gay, teşekkür ederim. İnsan sosyal bi'varlık iletişime geçtikçe gelişiyor sanırım. :)
Bi'Gay, teşekkür ederim sana da :) Arada ufak tartışmalar da oluyo zaten merak etme :) Herşey dengesinde gidiyor sanırım :)
Laila, bi yanlış anlaşılma olmalı, ben ona facebook'un var mı diye sorduğumda kapattım demişti. dolayısıyla, ben onu eklemedim hiç? ama ben kendi profil şifremi verdim, o benim profilime bu şekilde baktı.
sobeeeeee!
YanıtlaSiloperadakiebe, çamda çömlek patladı, çamda çömlek patladı hohohhoho
YanıtlaSilsiz çamda mı derdiniz? biz çanakçömlek derdik. çamda ne lan? ya sen yanlış hatırlıyosun yada sizin çömlekler sadece çamda patlıyodu. çam hangi ile bağlı:PPPP
YanıtlaSiloperadakikaramanınkoyunusonraçıkaroyunu,
YanıtlaSilhohohohoohohh
vallaha yanlış hatırlıyo olabilirim.Ama içimden tekrarlayınca sanırım senin dediğin doru :) Amaaan çocukken saklambaç mı oynardım sanki, doktorculuk oynardım ben :P hohohoh