Günaydın blog :)
Böyle yakın günlerde yazınca şaşırdınız dimi :p Kendimibtekrar adapte edicem eskisi gibi yazmaya. Hayır bu iş nankör yazmadıkça iyice salıyo insan. O kadar emek harcamışım şimdi yazmasam olmaz. Hem sizleri de özlüyorum bi yerde.
Neyse işte hala son yazdığımdan beri hiç bi değişiklik yok. Antibiyotik iğnelerden dolayı hala ishal halim devam ediyo ve sıkıldım bundan. Bugün arkadaşlarim gelicek havuza falan giricez plaj voleybolu oynicaz sonra da bahçede oturmaca güneşlenmece falan :)
Tabi eğer beni ekmezlerse. Çünkü dün taksime gittiler sabaha çıkarlar mı bilmiyorum hahahahah.
Bu arada blog konseptimi biraz değiştirmeyi düşünüyorum; tabi bunu okuyucu ve takipçilerim olarak ilk size sormam gerekir. Diyorum ki; artık günlük modunda bugün böyle yaptım şu gün şöyle yaptım yazmaktan vaz geçiim. Siz de bunu takip etmekten sıkıldınız zaten. Daha güncel konulara da yer vereyim. Tecrübelerimden yararlanarak faydalı yazılar da yazayım. Ne dersiniz?
Ama önce bu blogda bitirmem gereken bişey var ki o da hikayemin en başı serisi.
Peki ne dersiniz yapiiim mi?
UYARI: Bu alanda paylaşılan tüm paylaşımlar yaşamıma aittir ve yaşamımın tüm hakları bende saklıdır.
Hakkımda
22 Temmuz 2012 Pazar
20 Temmuz 2012 Cuma
4. Yılımız kutlu olsun bi'tanem :)
Sevgili blog,
Evet hani bu adam ölmüştü artık yazı yazmıyodu diyeceksiniz biliyorum ama; benim de kendimce sebeplerim vardı. Ne gibi sebepler mesela?
Şanslıyım ki can sıkıcı şeyler değildi. Biraz miskinlik, biraz keyiflerin yerinde olması biraz şımarıklık..
Okul kapandıktan sonra bişey yapmadım. Bu sene staj da olmadı. Sadece bütün kışın yoğunluğunu üzerimden atmayla uğraşıyorum diyelim :) ' hafta önce (onur yürüyüşünün olduğu hafta) Antalya'ya gitmiştim. Bu sebeple aranızda olup destekleyemedim sizi ama seneye bi'engel olmassa hep beraber oluruz umarım.
Antalya'da bi'adamla tanıştım adı Gabor. Macar kendisi. Yengeç burcu olduğumuzu ikimizde anladık konuşurken. Sohbet muhabbet derken, İstanbul'a davet ettim; bitanemle tanıştırmaya. O da bizi gelecek yaza Budapeşte'ye davet etti. Bi'arkadaşımız daha oldu.
Antalya'dan geldikten sonra çok kötü hastalandım. Uçak klimasından virüs kapmışım.4 gün boyunda 39-40 derece ateşle yattım. Ölüyorum sandım gerçekten..
Bu sebeple doğum günüme de hasta girdim. Ama arkadaşlarım ve bitanem saolsun yalnız bırakmamış ve sürpriz yapmışlardı. İğnelerden dolayı çok halim yoktu. Ama bitanemin sarhoş olması bana en güzel doğum günü hediyesiydi... O kadar tatlıydı ki... Gözlerimin içi gülüyodu onu seyrederken.. MAsada baya kalabalıktık.Dünya'nın en tatlı kızının sevgilisi bile Almanya'dan gelmişti :) Biz sonra gece bitanemlerde kaldık o ayrı :) Evet bu yaz bitanemde çok fazla kaldım. Ailesi evde olmuyodu genelde. Hatta bugün de ordaydım az önce eve geldim..
Bitanemin iş yerindeki arkadaşlarına out olması tam gaz sürüyor. Bi kişiye daha oldu ve o kişi de gaymiş zaten. Beni tanıştırmayı iple çekiyo. Hatta Ağustos'da tatil planımız bile var.
Bunun dışında yok bişi blogum. Bi'can sıkıcı dönem geçirdik bitanemle ama geçti bitti.. Şimdi artık size şikayet ettiğim huyları da yok oldu. Tamamen istediğimiz gibi bi'çift olduk..
Londra biletini aldık. 26 Ekim'de 9 günlüğüne Londra'ya gidiyoruz bitanemle. Tabi ben onu Ağustos'da onsuz Yunan adaları (mykanos san torini etc.) Atina'ya gideceğim için kıskandırmıyo diilim. Ama artık kıskanmıyo da eskisi gibi. Yerim ben oni. :))
Sadece şey konusunda anlaşamadık. Benim internetteki bi'iki fotoğrafımı bi'tanıdığımızın cast ajansında çalışan arkadaşı görmüş ve bizimle çalışmak istermi diye sormuş. Anliicaanız teklif geldi bi'adama :) Ama bitanem hayır gidemezsin dedi :( Annemlere sordum, izin verdiler hatta çok bile desteklediler. Ablama söyledim bitanenin hayır diyeceği yerde seni desteklemesi gerekir biraz bencilce davranmış dedi. Yeri ve zamanı gelince bunu dile getiricem ve bu işi yapmak istediğimi söylücem.
Blog'u da çok özledim ama hayatımda her şey güzelken buraya yazmak zoruma gidiyo. Alınma ama biraz kötü gün dostu olarak görüyorum seni :) Blogger'ları da özlemedim değil. Hangi birinizi okuyacağımı şaşırdım bu arada. Bir sürü şey olmuş sizlerin hayatında da..
Bi de şey... Bugün bizim bitanemle 4. yılımıza girişimizin yıldönümü.. Gece saati 02:20 ye kurup (internette ondan gelen ilk mesajın saati) onu öptüm ve yeni yılımızı kutladık. Umarım birlikte bir ömür daha yaşarız..Seni çok seviyorum bitanem...
Evet hani bu adam ölmüştü artık yazı yazmıyodu diyeceksiniz biliyorum ama; benim de kendimce sebeplerim vardı. Ne gibi sebepler mesela?
Şanslıyım ki can sıkıcı şeyler değildi. Biraz miskinlik, biraz keyiflerin yerinde olması biraz şımarıklık..
Okul kapandıktan sonra bişey yapmadım. Bu sene staj da olmadı. Sadece bütün kışın yoğunluğunu üzerimden atmayla uğraşıyorum diyelim :) ' hafta önce (onur yürüyüşünün olduğu hafta) Antalya'ya gitmiştim. Bu sebeple aranızda olup destekleyemedim sizi ama seneye bi'engel olmassa hep beraber oluruz umarım.
Antalya'da bi'adamla tanıştım adı Gabor. Macar kendisi. Yengeç burcu olduğumuzu ikimizde anladık konuşurken. Sohbet muhabbet derken, İstanbul'a davet ettim; bitanemle tanıştırmaya. O da bizi gelecek yaza Budapeşte'ye davet etti. Bi'arkadaşımız daha oldu.
Antalya'dan geldikten sonra çok kötü hastalandım. Uçak klimasından virüs kapmışım.4 gün boyunda 39-40 derece ateşle yattım. Ölüyorum sandım gerçekten..
Bu sebeple doğum günüme de hasta girdim. Ama arkadaşlarım ve bitanem saolsun yalnız bırakmamış ve sürpriz yapmışlardı. İğnelerden dolayı çok halim yoktu. Ama bitanemin sarhoş olması bana en güzel doğum günü hediyesiydi... O kadar tatlıydı ki... Gözlerimin içi gülüyodu onu seyrederken.. MAsada baya kalabalıktık.Dünya'nın en tatlı kızının sevgilisi bile Almanya'dan gelmişti :) Biz sonra gece bitanemlerde kaldık o ayrı :) Evet bu yaz bitanemde çok fazla kaldım. Ailesi evde olmuyodu genelde. Hatta bugün de ordaydım az önce eve geldim..
Bitanemin iş yerindeki arkadaşlarına out olması tam gaz sürüyor. Bi kişiye daha oldu ve o kişi de gaymiş zaten. Beni tanıştırmayı iple çekiyo. Hatta Ağustos'da tatil planımız bile var.
Bunun dışında yok bişi blogum. Bi'can sıkıcı dönem geçirdik bitanemle ama geçti bitti.. Şimdi artık size şikayet ettiğim huyları da yok oldu. Tamamen istediğimiz gibi bi'çift olduk..
Londra biletini aldık. 26 Ekim'de 9 günlüğüne Londra'ya gidiyoruz bitanemle. Tabi ben onu Ağustos'da onsuz Yunan adaları (mykanos san torini etc.) Atina'ya gideceğim için kıskandırmıyo diilim. Ama artık kıskanmıyo da eskisi gibi. Yerim ben oni. :))
Sadece şey konusunda anlaşamadık. Benim internetteki bi'iki fotoğrafımı bi'tanıdığımızın cast ajansında çalışan arkadaşı görmüş ve bizimle çalışmak istermi diye sormuş. Anliicaanız teklif geldi bi'adama :) Ama bitanem hayır gidemezsin dedi :( Annemlere sordum, izin verdiler hatta çok bile desteklediler. Ablama söyledim bitanenin hayır diyeceği yerde seni desteklemesi gerekir biraz bencilce davranmış dedi. Yeri ve zamanı gelince bunu dile getiricem ve bu işi yapmak istediğimi söylücem.
Blog'u da çok özledim ama hayatımda her şey güzelken buraya yazmak zoruma gidiyo. Alınma ama biraz kötü gün dostu olarak görüyorum seni :) Blogger'ları da özlemedim değil. Hangi birinizi okuyacağımı şaşırdım bu arada. Bir sürü şey olmuş sizlerin hayatında da..
Bi de şey... Bugün bizim bitanemle 4. yılımıza girişimizin yıldönümü.. Gece saati 02:20 ye kurup (internette ondan gelen ilk mesajın saati) onu öptüm ve yeni yılımızı kutladık. Umarım birlikte bir ömür daha yaşarız..Seni çok seviyorum bitanem...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)