Akşam şerifleriniz hayırlı olsun blog :)
Şimdi yatağıma yattım ve birazcık huzurumdan ısırık aldım. Saçma bir gün geçirmeme rağmen güzel tamamladım sanırım. Saat 4 e kadar hiç birey yapmadan oturdum. Bi tek twitter'a yazdığım gibi kişisel bakımlardan uğraşacaktım. Fakat babam aradı ve vize belgeleri için Harbiye'ye gitmem gerektiğini söyledi. Trafik ve yağmurdan dolayı Metrobüs ile gideyim dedim fakat bin pişman oldum. Gidip gelmem 4 saatimi aldı arkadaş.
Spora da geç kaldım. Zaten bu ara sporla aramda bi sorun oluştu. Motivasyon eksikliği yaşıyorum, bu da canımı ciddi anlamda sıkıyor. Eve geldiğimde pür sinirdim. Sonra işte spora gidince yatıştım.
Yarın okul var. Artık ciddi anlamda okula da asılmam gerekiyor. Öğrencilerimle de derslere yoğunlaşmam gerekiyor. Kısacası hayatıma biraz daha çeki düzen vermem gerekiyor. Bunu da bu haftadan başlayarak sürdürücem. Bitanemi de görmek istedim bugün fakat olmadı. Aradım, ama o kadar yoğundu ki telefonda konuşacak vakti bile olmadı.
Işte böyle blog. Sana artık alıştım sanırım. Bu alışmada android'in hakkını yiyemem Tabi. Çünkü öyle bir Blogger erişimi yapmış ki yazmamak elde değil. Sadece klavye sorunum var. Türkçe karakterler için biraz kasmam gerekiyor. Neyse geme çenem düştü :)
Haydi kendine iyi davran blog bay bay :)
UYARI: Bu alanda paylaşılan tüm paylaşımlar yaşamıma aittir ve yaşamımın tüm hakları bende saklıdır.
Hakkımda
8 Ekim 2012 Pazartesi
6 Ekim 2012 Cumartesi
Huzurun tanımını yapıyorum
Hellos blog :)
İnanılmaz huzurlu bir haftasonu geçiriyorum. Dün sabahtan anlatmaya başliiim.
Sabah uyuyakaldıım için derse geç kaldım. Metrobüslerde çürüyerek okula saatler sonra vardım. Laboratuvar'da bitirme projemle uğraştım ama sorunlar bitmiyo bitürlü :/ Bu sebeple biraz sıkıntılar var :(
Sonra okuldan çıkıp bitanem ve iş arkadaşlarıyla tiyatroya gittik. Oyun inanılmaz güzeldi..Bi kere alışılmışın dışında bir oyundu. (Fotoğrafı aşağıda paylaştım)
Sonra çıkıp bi yerde şarap içtik hoş bi sohbet ortamı oldu :) Gecenin ilerleyen saatlerinde (saat iki gibi) Love'a gittik.
Ben uzun zamandır sarhoş olmamıştım, dün gece oldum ve inanılmaz eğlendik.. Süpürgeyle dans etmişim elimden almışlar falan :) Fotoğrafa gülüyorum hohoho Saat beş gibi eve geldik. Bitanem beni soymuş ben uyurken ama ben "yapmayın kızar bana, dokunmayın istemiyorum diye sayıklamışım." Sanırım rüya görüyodum. Ama aynı anda bitanem blowjob yaptıı için rüyayı daha gerçekçi hissettim :)
Sabah hatta öğlen kalktığımızda kahve içip gecenin kritiini yaptık :) Çok güzeldi, herkes size baktı gibi övgüler aldık :p hohoho sonra bi'kahvaltı hazırladık aman allah.. hala tokuz. Şimdi de how i met your mother'ı seyredip oturuyoruz :)
Huzurun tanımını yapabilirim şuan.. İşte böyle ben de havalar:) Umarım sende de iyidir. İşte bu da tiyatronun fotoğrafı:
Adı yellow moon. Uyarlama bi oyun ama şiddetle öneririm :)
Hadi öpüldün bloooog bayi bayi :p
İnanılmaz huzurlu bir haftasonu geçiriyorum. Dün sabahtan anlatmaya başliiim.
Sabah uyuyakaldıım için derse geç kaldım. Metrobüslerde çürüyerek okula saatler sonra vardım. Laboratuvar'da bitirme projemle uğraştım ama sorunlar bitmiyo bitürlü :/ Bu sebeple biraz sıkıntılar var :(
Sonra okuldan çıkıp bitanem ve iş arkadaşlarıyla tiyatroya gittik. Oyun inanılmaz güzeldi..Bi kere alışılmışın dışında bir oyundu. (Fotoğrafı aşağıda paylaştım)
Sonra çıkıp bi yerde şarap içtik hoş bi sohbet ortamı oldu :) Gecenin ilerleyen saatlerinde (saat iki gibi) Love'a gittik.
Ben uzun zamandır sarhoş olmamıştım, dün gece oldum ve inanılmaz eğlendik.. Süpürgeyle dans etmişim elimden almışlar falan :) Fotoğrafa gülüyorum hohoho Saat beş gibi eve geldik. Bitanem beni soymuş ben uyurken ama ben "yapmayın kızar bana, dokunmayın istemiyorum diye sayıklamışım." Sanırım rüya görüyodum. Ama aynı anda bitanem blowjob yaptıı için rüyayı daha gerçekçi hissettim :)
Sabah hatta öğlen kalktığımızda kahve içip gecenin kritiini yaptık :) Çok güzeldi, herkes size baktı gibi övgüler aldık :p hohoho sonra bi'kahvaltı hazırladık aman allah.. hala tokuz. Şimdi de how i met your mother'ı seyredip oturuyoruz :)
Huzurun tanımını yapabilirim şuan.. İşte böyle ben de havalar:) Umarım sende de iyidir. İşte bu da tiyatronun fotoğrafı:
Adı yellow moon. Uyarlama bi oyun ama şiddetle öneririm :)
Hadi öpüldün bloooog bayi bayi :p
4 Ekim 2012 Perşembe
Isınma turları
İyi geceleer efendisii :)
Bu güzel gecede sizlere blog'uma "aktif" olarak geri döndüğümü ve tüm pasifleri bekl--
Şaka şaka. Geri döndüm ama hala versatile'ım. Bu postu şey için yazdım. Uuum bazılarınız görmüştür, twitter açtım bloga. Bi'de yeni bi'blog daha açtım yukarıya da sekmesini ekledim. Artıkın daha yoğun bi'porno paylaşımı olucak o kanal üzerinden :)
Şu an yazacak bişey bulamıyorum çünkü her şey olması gerektiği gibi gidiyo. Bi'tanemle harika bi'ilişkimiz var, arkadaşlarımız var, eğlencelerimiz var... Eskisi gibi monotonluktan da yakınmıyorum çünkü arkadaşlar hayatımıza daha çok girince monotonluk gitti gibi bişey.
Arkadaşlarımızdan bi'tanesi Şişli'de oturuyo. Bu sebeple bu yaz sık sık onda kaldık bi'tanemle. Hem sevişme hem eğlence :) Güzel ve boş bi'yaz geçirdiğimi söyleyebilirim size. Hiç bişey yapmadan oturdum. Hee bu iyi mi kötü mü tartışılır. Ama o yorucu temponun ardından ilaç gibi geldi. Bu sene de okul açılmadan öğrencilerimle derse başladık. Bu sebeple maddi açıdan daha özgür olucam bu dönem. Ama önce şu Londra tatilini bi'atlatmamız lazım. 26 Ekim'de Londra'ya gidiyoruz bitanemle. 10 günlük bi'kaçamak olacak.Daha önce Roma kaçamağında içimizde ukde kalan şeyleri de yapıcaz. Tek engel var o da vize'nin çıkmama durumu. Başvurduk vizeye, ikimiz de çok sayıda yurtdışına çıkmış olmamıza rağmen İngiliz konsolosluğu götlük yapabiliyomuş. Umarım göte gelmeyiz.
Şimdilik bu kadar; yakın zamanda tekrar görüşmek dileğiyle...
He bi de pornistan'ın ilk postunu gönderiyorum şimdi. Peçeteleri hazırlayın :p
Bu güzel gecede sizlere blog'uma "aktif" olarak geri döndüğümü ve tüm pasifleri bekl--
Şaka şaka. Geri döndüm ama hala versatile'ım. Bu postu şey için yazdım. Uuum bazılarınız görmüştür, twitter açtım bloga. Bi'de yeni bi'blog daha açtım yukarıya da sekmesini ekledim. Artıkın daha yoğun bi'porno paylaşımı olucak o kanal üzerinden :)
Şu an yazacak bişey bulamıyorum çünkü her şey olması gerektiği gibi gidiyo. Bi'tanemle harika bi'ilişkimiz var, arkadaşlarımız var, eğlencelerimiz var... Eskisi gibi monotonluktan da yakınmıyorum çünkü arkadaşlar hayatımıza daha çok girince monotonluk gitti gibi bişey.
Arkadaşlarımızdan bi'tanesi Şişli'de oturuyo. Bu sebeple bu yaz sık sık onda kaldık bi'tanemle. Hem sevişme hem eğlence :) Güzel ve boş bi'yaz geçirdiğimi söyleyebilirim size. Hiç bişey yapmadan oturdum. Hee bu iyi mi kötü mü tartışılır. Ama o yorucu temponun ardından ilaç gibi geldi. Bu sene de okul açılmadan öğrencilerimle derse başladık. Bu sebeple maddi açıdan daha özgür olucam bu dönem. Ama önce şu Londra tatilini bi'atlatmamız lazım. 26 Ekim'de Londra'ya gidiyoruz bitanemle. 10 günlük bi'kaçamak olacak.Daha önce Roma kaçamağında içimizde ukde kalan şeyleri de yapıcaz. Tek engel var o da vize'nin çıkmama durumu. Başvurduk vizeye, ikimiz de çok sayıda yurtdışına çıkmış olmamıza rağmen İngiliz konsolosluğu götlük yapabiliyomuş. Umarım göte gelmeyiz.
Şimdilik bu kadar; yakın zamanda tekrar görüşmek dileğiyle...
He bi de pornistan'ın ilk postunu gönderiyorum şimdi. Peçeteleri hazırlayın :p
2 Ekim 2012 Salı
Kaldığım yerden
Günaydın güzel bloggerlaaar :) bi'adam is back (vol.51).
Nası bi'dertsin başıma blog belli değil. Yazsaam bi'türlü yazmasaam bi'türlü. Yazınca sürekli aynı şeyleri yaziomuş gibi hissediyorum; yazmayınca eksik.. Ama yazmaya başlamak istememin asıl sebebi de şu: Geçen hafta bitanemle mesajlaşırken şunu dedi:
"Ufaklığım sen tekrar blog yazmaya başlasana. Günlerimiz geçiyo ve yaşadıkça unutuyoruz bunları. İleride bakıp hatırlayacağımız güzel anılarımız olsun."
Gerçekten düşündüm de sanırım haklı.. sonra blogu açtım ve rast gele yazılarımdan birini okudum. Okuyunca anladım ki çoktaaan unutmuşum bile öyle anıları, detayları. Bu sebeple bitanemin de desteğiyle geri dönüyorum.
Tarihe geçilsin, 2 Ekim 2012. Saat: 07:32. bi'adam bloga döndü.
hohohohoho
Nası bi'dertsin başıma blog belli değil. Yazsaam bi'türlü yazmasaam bi'türlü. Yazınca sürekli aynı şeyleri yaziomuş gibi hissediyorum; yazmayınca eksik.. Ama yazmaya başlamak istememin asıl sebebi de şu: Geçen hafta bitanemle mesajlaşırken şunu dedi:
"Ufaklığım sen tekrar blog yazmaya başlasana. Günlerimiz geçiyo ve yaşadıkça unutuyoruz bunları. İleride bakıp hatırlayacağımız güzel anılarımız olsun."
Gerçekten düşündüm de sanırım haklı.. sonra blogu açtım ve rast gele yazılarımdan birini okudum. Okuyunca anladım ki çoktaaan unutmuşum bile öyle anıları, detayları. Bu sebeple bitanemin de desteğiyle geri dönüyorum.
Tarihe geçilsin, 2 Ekim 2012. Saat: 07:32. bi'adam bloga döndü.
hohohohoho
17 Ağustos 2012 Cuma
Mim zamandır olmamıştı çok iyi oldu çok da güzel oldu.
Evet ara ara giriyorum ama takip etmeye de çalışıyorum lütfen. Bir mim olayı cereyaaan etmiş. Arkadaş böyle mimin canını seveyim. Kısa öz ve az kurallı :) Dilerseniz Türk lirası paketi yükleme işleminize hemen başlayalım. ahahahah hatlar karıştı pardon.
Bu mood tablosu. Alırken çok tereddüt ettim hangisi mobilyalarınıza gider diye ama umarım beğenirsiniz.
Bakın beğenin gülün kıhkıhkıhkıhkıhkıhkıhk ve izninizle ben kendi getirdiği çikolatayı yiyen misafir gibi bu tablodan mood'umu seçicem :D:D hohohohoho
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kurallar:
1- Mim'i alan mimi kim göndermiş olursa olsun Operadaki Kazulet'e teşekkür edecek. Nihoha! Sonra gönderene...
2- Mimi alan, nası mimi rahat alabildi mi (kalın mı geldi, dar mı geldi öyle ya:P) onu belirtecek
3- Yukarıdaki mood resmi logo olarak kullanılmış olup cevaplarınıza dilediğiniz resmi yapıştırabilirsiniz.
Mim'in içeriği:
1- Mimlendiği andaki mood'unu yazacak.
2- Yeni aldığınız giysiyi başkası üzerinde görünce hangi moodda olursunuz?
3- İşerken genelde ne moodda olursunuz?
4- Depresif Mooddan Heidi mooduna geçmesini sağlayacak olay ne olabilir düşünüp bulacak.
5- Mimi, alışı kuvvetli 3 arkadaşına paslayacak:D
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Şimdiiii;
Öncelikle güzel adam kazu'ya çok teşekkür ederim böyle bi'güzelliğe vakıf olduğu için.Sonra Patrick'e vefasından dolayı teşekkür ederim :) Az yazsam da unutmamış beni :)
Mim'i alırken başta biraz zorlandım ama zaten ben kalın severim ondan alışmaktan başka çarem yoktu. Ama sonrasında verdiği haz...
Mood'la ilgili açıklamayı yaptım zatisi.
INGREDIENTS:
(Emma Watson üzerinden gidelim)
1) Mim'i aldığım sıradaki moodum:_________________________________2. satır 2. sütun
2) Yeni aldığım giysiyi başkası üzerinde görünce: ____________________ 6. satır 2. sütun
3) İşerken böyle olurum__________________________________________6. satır 1. sütun
4) Depresif moddan Heidi moduna geçirecek___Kalın, damarlı, well-shaped bitanemin aleti
5) Mimi verdim gitti_____________________OGBD, Gaddar filozof, Anlatsam Bi'bok olmaz
Hadi hayırlısı olsun bu mim'de burada biter ve ben çekip giderim. hohohohohohoh
Bu mood tablosu. Alırken çok tereddüt ettim hangisi mobilyalarınıza gider diye ama umarım beğenirsiniz.
Bakın beğenin gülün kıhkıhkıhkıhkıhkıhkıhk ve izninizle ben kendi getirdiği çikolatayı yiyen misafir gibi bu tablodan mood'umu seçicem :D:D hohohohoho
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kurallar:
1- Mim'i alan mimi kim göndermiş olursa olsun Operadaki Kazulet'e teşekkür edecek. Nihoha! Sonra gönderene...
2- Mimi alan, nası mimi rahat alabildi mi (kalın mı geldi, dar mı geldi öyle ya:P) onu belirtecek
3- Yukarıdaki mood resmi logo olarak kullanılmış olup cevaplarınıza dilediğiniz resmi yapıştırabilirsiniz.
Mim'in içeriği:
1- Mimlendiği andaki mood'unu yazacak.
2- Yeni aldığınız giysiyi başkası üzerinde görünce hangi moodda olursunuz?
3- İşerken genelde ne moodda olursunuz?
4- Depresif Mooddan Heidi mooduna geçmesini sağlayacak olay ne olabilir düşünüp bulacak.
5- Mimi, alışı kuvvetli 3 arkadaşına paslayacak:D
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Şimdiiii;
Öncelikle güzel adam kazu'ya çok teşekkür ederim böyle bi'güzelliğe vakıf olduğu için.Sonra Patrick'e vefasından dolayı teşekkür ederim :) Az yazsam da unutmamış beni :)
Mim'i alırken başta biraz zorlandım ama zaten ben kalın severim ondan alışmaktan başka çarem yoktu. Ama sonrasında verdiği haz...
Mood'la ilgili açıklamayı yaptım zatisi.
INGREDIENTS:
(Emma Watson üzerinden gidelim)
1) Mim'i aldığım sıradaki moodum:_________________________________2. satır 2. sütun
2) Yeni aldığım giysiyi başkası üzerinde görünce: ____________________ 6. satır 2. sütun
3) İşerken böyle olurum__________________________________________6. satır 1. sütun
4) Depresif moddan Heidi moduna geçirecek___Kalın, damarlı, well-shaped bitanemin aleti
5) Mimi verdim gitti_____________________OGBD, Gaddar filozof, Anlatsam Bi'bok olmaz
Hadi hayırlısı olsun bu mim'de burada biter ve ben çekip giderim. hohohohohohoh
3 Ağustos 2012 Cuma
Profil fotoğrafı olamadıı
Profil resmime ikisini de koyamıyorum bazı sebeplerden ötürü :/ Ama fikirlerinizi göz önünde bulundurcam :p Bu sebeple o postu ver resimleri kaldırıyoruum :/
1 Ağustos 2012 Çarşamba
Sık yazmak II :p
Merhaba blog :)
Bu kadar sık yazmama alışkın diilsiniz di mi :p Ama ben de artık kednimi alıştırıyorum bunun için :9 En son yazımdan beri neler yaptım ondan bahsediim. Bitanem'in iş yerinden arkadaşıyla tanıştım. O da gaymişl. İyi niyetli sıcakkanlı biriisi :) Sonraaaa, Cuma günü İzmir'e gittim arkadaşlarımın yanına. Hani geçen sene interrail'a çıktıklarım var ya; heh onlar. İlk Foça'ya gittik, ertesi gün İzmir'e uğrayıp kuşadası'na diğer gün de Çeşme'ye gittik.
4 gün boyunca gülmekten karnıma ağrılar girdi. Bu 3'lü grup dünyanın en şapşal ve özürlü grubu olabilir :D Ama bitanemle de geçen sene Çeşme'ye gitmiştik ya; onunla yaptıım her şey gözümün önüne geldi, bi'yanımı gerçekten eksik hissettim. Hani anne-babalar çocuklarını bi'yere götürmez sonra ikinde ukde kalır ya, aynen öyle oldu. Bu sefer de anladım ki artık ondan ayrı hiç'bişi yapmak istemiyo canım..
Bu arada çalıştığım vücudun ve sporun faydasını görmemek elde diildi. Baya bi'dikkatleri üstüme çeken boy toy olmuşum bile. İnstagram'da da hızla büyüyen takipçiler var :) İstanbul'a döndüğümde güzel bi'haber aldım. Kuzenim bizim üniversite'ye gelecekmiş. Tanıtım günleri için benim servisimi kullanmış ve arkada kızlar konuşuyomuş. Kışın serviste bi'çocuk var; uzun boylu esmer, karizmatik, taş vücutlu bıdı bıdı.. Kuzenim de dahil olmuş konuşmaya ona anlatmaya başlamışlar. Sonra da "Biz kışın o serviste uyurken gizlice fotoğrafını çektik, bak işte bu çocuk" diye kuzenime göstermişler, kuzenim de eee bu bizim **** demiş.
Yani anliicaanız bi'gizli hayran kitlem bile oluşmuş :p Egomu tavan yapan bi'haber oldu bu :D
Dün de bitanem ve ofisteki arkadaşıyla buluştuk. Batman'a gittik. Batman'in Robin'e çakacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum.. :p
İşte öyle blog, her şey iyi güzel. Fakat sadece iş/kariyer açısından bişey yapmamak biraz sıktı canımı. Kışın çok yorulduğum için hala hiç yaklaşasım yok o işlere.. Ama bi'yerden başlamak lazım :)
Bi'de bi şarkı armağan edeyim size bugüne özel: İstanbul'da olanlar biliyodur belki; hava yağmurlu ve deli gibi yağmur yağıyo şu anda.. Bu sebeple gününüzün güzel geçmesi dileğimle;
It's rainy man!!
Bu kadar sık yazmama alışkın diilsiniz di mi :p Ama ben de artık kednimi alıştırıyorum bunun için :9 En son yazımdan beri neler yaptım ondan bahsediim. Bitanem'in iş yerinden arkadaşıyla tanıştım. O da gaymişl. İyi niyetli sıcakkanlı biriisi :) Sonraaaa, Cuma günü İzmir'e gittim arkadaşlarımın yanına. Hani geçen sene interrail'a çıktıklarım var ya; heh onlar. İlk Foça'ya gittik, ertesi gün İzmir'e uğrayıp kuşadası'na diğer gün de Çeşme'ye gittik.
4 gün boyunca gülmekten karnıma ağrılar girdi. Bu 3'lü grup dünyanın en şapşal ve özürlü grubu olabilir :D Ama bitanemle de geçen sene Çeşme'ye gitmiştik ya; onunla yaptıım her şey gözümün önüne geldi, bi'yanımı gerçekten eksik hissettim. Hani anne-babalar çocuklarını bi'yere götürmez sonra ikinde ukde kalır ya, aynen öyle oldu. Bu sefer de anladım ki artık ondan ayrı hiç'bişi yapmak istemiyo canım..
Bu arada çalıştığım vücudun ve sporun faydasını görmemek elde diildi. Baya bi'dikkatleri üstüme çeken boy toy olmuşum bile. İnstagram'da da hızla büyüyen takipçiler var :) İstanbul'a döndüğümde güzel bi'haber aldım. Kuzenim bizim üniversite'ye gelecekmiş. Tanıtım günleri için benim servisimi kullanmış ve arkada kızlar konuşuyomuş. Kışın serviste bi'çocuk var; uzun boylu esmer, karizmatik, taş vücutlu bıdı bıdı.. Kuzenim de dahil olmuş konuşmaya ona anlatmaya başlamışlar. Sonra da "Biz kışın o serviste uyurken gizlice fotoğrafını çektik, bak işte bu çocuk" diye kuzenime göstermişler, kuzenim de eee bu bizim **** demiş.
Yani anliicaanız bi'gizli hayran kitlem bile oluşmuş :p Egomu tavan yapan bi'haber oldu bu :D
Dün de bitanem ve ofisteki arkadaşıyla buluştuk. Batman'a gittik. Batman'in Robin'e çakacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum.. :p
İşte öyle blog, her şey iyi güzel. Fakat sadece iş/kariyer açısından bişey yapmamak biraz sıktı canımı. Kışın çok yorulduğum için hala hiç yaklaşasım yok o işlere.. Ama bi'yerden başlamak lazım :)
Bi'de bi şarkı armağan edeyim size bugüne özel: İstanbul'da olanlar biliyodur belki; hava yağmurlu ve deli gibi yağmur yağıyo şu anda.. Bu sebeple gününüzün güzel geçmesi dileğimle;
It's rainy man!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)