26 Temmuz 2013 Cuma

Dün ve yokluğumdaki günlerden bilgiler.

Gütünaydın blog :)


Bu saat tam bu tabire uyuyor. Yataktayım ve hava hi. olmadığı kadar sıcak. Uyuyamıyorum. Dün da yazamadım zaman bulamadığım için. Dün annemle İkea'ya gittik. Ben ikea gezmesini çok severim demiş miydim? (9868710894. kez) Annemle vakit geçirmeyi çok seviyorum çünkü çok iyi anlaşıyoruz ve sürekli gülüyoruz. Evin bi iki ihtiyacı için gitmiştik. Annem girişte tembihledi:

"Bak içeri girince her gördüğünü istemek yok."

Piki annecim (: dedim. Ama içeri girer girmez,
-aaaa bak odama yaptırmak istediğim tv ünitesi böyle bişey.
-Bu avize de hoşmuş.
-Evim olursa duvarlarını böyle boyatıcam. Odamı da mı boyatsam? :s
-zıbır zıbır zbırıb zbırıbzırbrıb ızrıhzıhzrıhzrı.

-Anne nevresim alcam benimki yırtıldı.
+Peki oğlum.

Yaklaşık yarım saat nevresim takımı ve yorgan baktım. Kadın da çıldırdı ama bişey diyemiyo ki bana. Sonra dolap içi düzenleyici aldım. Masa lambası aldım. Ivır zıvır daha. En son annemle konuşurken kadın koşar adımlarla uzaklaştı benden :( Asıl almamız gereken şeye gelince de; almadık. Bugün gidip alcam. Yehhu!

Odaya girince eski nevresim takımı yorgan ne varsa merdivenden aşağı salona attım. Yeni nevresimi geçirdim. Yatak başlığım yatağım iki kişilik olunca küçük kalmıştı, gözüme battı. çıkardım. Ldc tv ve uydu alıcısını söktüm. Koridora koydum. Eski masa lambamı çıkardım odadan. Dolabı düzenledim yer değişikliği yaptım. Jantlar eğrilmişti onları rot bala-- tavuğu didikledi akdagjhadjagjh


Şaka şaka. Odamda bir sürü değişiklik yaptım.

Bağzen menopozlu kadınlığım tutmuyor değil.

Elime geçen her şeyi attım nerdeyse. Rahatladım da. Sonra aşağı indim aşağıdakiler çıldırmış bu tutumuma haliyle. Babamın yanında söylenince adam kızdı :( Zaten geceleri arabayla bi'işler çevirdiğimi OGS kayıtlarından fark etmiş. Onun gerginliği vardı. Bu ara evde biraz huzursuz hissediyorum kendimi blog. Sanki yaptıklarımı biliyolarmış sanıyorum ve bu gereksiz bir gerilim yaratıyor bende.

Konu havada kaldı. Masada sessizlik oldu. Annem de "Artık ayrı eve çıkınca ne istersen yaparsın." dedi. Şehir içinde eve çıkmak istediğimi defalarca söylemiş, ama ısrarcı davranmamıştım. Master sonrasına olacak ama. Babam duyunca üzülür gibi oldu :(

Sonra spor için hazırlandım ama öncesinde kuzenimle buluştum.

Kuzenimle barıştık.

Sana söyleyemedim. (Yoksa söyledim mi?) Tartışıp 3 yıldır kırgın olduğumuz kuzenimle barıştık. Taaaaa nisanda olmuştu bu. Gay olduğumu öğrenmiş instagramımı bulup. Bana destek oldu eski konuları tatlıya bağladık. İkimiz de çok değişmişiz. Duygu ve düşüncelerimizin olgunlaştığının ikimiz de farkındayız. Diğer kuzenim de biliyor artık. İkisi de bana çok destek oluyorlar sıkıntım olduğunda. Hoş, biri Londra'ya gitti ve 4 ay sonra gelecek :(

Kuzenimle oturup dertleştik. Bendeki bu ev ile ilgili olan huzursuzluğu anlattım ona, o da kendininkileri anlattı. O kadar tatlı bi'sohbet oldu ki. Saati 9 buçuk etmişiz. Ben spora çıktım hemen o da arkadaşlarının yanına gitti. Soyunma odasında efsane bi adam vardı ilk kez gördüğüm. Spor salonun en iyi vücutlu 3 adamından birisiyim sanırım. Benim dışımdakileri görünce kıskanıyoken, bu nerden çıktı diye düşündüm. Sonra kafa kola aldığım satış müdürüne sordum kimdir o diye.

Amaan dedim her yer et pazarı zaten ve kardiyo yaptım. Sonra yemek yedim ve eve geldim. Öyle yani. Bu hafta sonu aile hafta sonusu olacak. Babaaaaaananananananannem ve dedem kalmaya geleceklermiş. Onur derecesiyle mezun olan torunlarını görecekler :p  anjdhgasfdakjdjag

Bu sebeple evdeki huzursuzluğu onlarla biraz vakit geçirerek azaltabileceğimi düşünüyorum.

Şimdi kahvaltımı yapıp ikea'ya gitcem. Tutmayın beni!

Bu da günün şarkısı olsun;


İyi günler! :)

23 Temmuz 2013 Salı

23 Temmuz 2011

Merhaba blog,

Başlığı tarih olarak attım çünkü bu post o tarihle ilgili. Zamanda geriye yolculuk gibi düşünebilirsin.

Zaman makinesi is switched on.


Bugün bi'tanemle Meydan AVM'ye ve İkea'ya gittik. İkea gezmeyi ikimiz de olduk olası çok severiz her ne kadar ilerideki evimizin nasıl bişey olacağını hayal edemesek de :) İçinde kamyonet bile olacaktı en son.

-Küçümen?
+Efendim pisicik
-Bizim evimiz olunca kamyonet de olsun mu içinde?
+Olsun bitanem.

İkea gezdik işte. 0.17 m2 evlerde hayaller kurduk. Sonra çıktık ve acıkmıştık. Oradaysak iki seçeneğimiz var. Ya ikea köftesi. (At etiymiş meğerse) ya da Go Mongo. Go Mongo'ya gittik. Cam kenarındaki piknik masası gibi bi masaya oturduk. Dışarısı sıcak olduğu için içerinin klimasından faydalanacaktık. Buraya gelmeden önce oturduğumuz İtalyan restoranına dahil en ufak bi'şüphe kalmamıştı kafamızda. Kötüydü orası. Pis kaka. Burada tek ziyaret alacaktık. Tek ziyaret, bilmeyen ya da gitmeyenler için açıklayayım, açık büfedir ve pişmemiş besinlerden oluşur. Seçip sosları ekliyorsunuz, onlar pişiriyorlar. Ev zevklerimiz uymadığı gibi damak zevklerimiz de uymazdı. Onun tuzlu içine tatlı katması ve benim istediğim gibi yemek seçmemesi aramızda bi'sürtüşmeye sebep oldu. (Ne gerizekalıyım  ) Masaya döndük ve oturduk. Bize servis yapan garsonun beni ne kadaaaaar beğendiğini ona anlatmaya çalışıyordum.

-Bu garson kesin gay. Baksana ilk benim çatalımı koydu. ( asahgfdhasfdhgajc)
+Bi'tanem sana kalırsa herkes gay.
-Geç sen dalganı. Unutma sana kalırsa da Dünya'daki tek gayler biz ikimiziz.

//Gene bir sinir sinsilesi//

Yemekler geldi. Yerken çok konuşmadık. Gün boyu yavaş yavaş biriken sinirler sessizliğe bıraktı yerini. Yemekleri yedik. Tatlı yemek istedi ama ben çok yanaşmayınca kaldı. D&R'a girdik. Yakın zamanda ben interrail'e gidecektim. 22 gün ayrı kalacaktık ve bunun da bi sıkıntısı vardı içimizde. Birazcık ayrı ayrı dolandık... birazcık birlikte. Yeni çıkan türk kahvesinden annesine aldı. Denemek istiyormuş. Parayı ödedik çıktık. Saat 8 buçuk falandı. Hava karamaya başlamış tatlı ve sıcak yaz esintisi ve kokusu vardı havada. Biraz daha dolaşıp Starbucks'a gittik. Yiyemediğimiz tatlımızı alıp içeriye, kasanın karşısına oturduk çünkü benim Dünya'da tek olan N97'min şarjı bitecekti. Şarja taktım ve facebook'a girdim. Gördüğüm ilk haber:


Amy Winehouse'u kaybettik.

Kendisiyle o zamana kadar bi kaç parçasını bilmem dışında bir münasebetimiz yoktu. Bitaneme söyledim. O da kendi eşsiz blackberry'sine baktı ve haberleri okudu. İkimizde çok konuşmadan telefonlarımızla ilgilendik. Yeterince şarj olunca dışarı çıktık ve Starbucks'ın siktiri boktan yapay çiçeklerle çit yapıp çevirdiği bahçesinde en köşedeki masaya oturduk. Benim sırtım Starbucks'a dönüktü cam dibindeydim. O ise karşıma oturmuş bana bakıyordu. Bacaklarımız iç içe geçmişti. Fakat bu romantik bir an değildi zira hala birbirimize sinirliydik. Konu döndü dolaştı benim interrail tatilime geldi. Gitmemi hiç ama hiç istemiyordu. Bana bir kıskançlık dolu soru sordu. Ne olduğunu hatırlamıyorum. Ters ve onu kızdıracak bir cevap verdim. Sonra sinirlenip gözlerimin içine baktı ve deli gibi tartışmaya başladık. Ama sesli bir tartışma değildi. Sakin fakat son derece gergin... Etrafımız o kadar doluydu ve dip dibeydik ki konuştuğumuzu herkes duyuyordu galiba. Tartıştık tartıştık.. Ne geçecekse elimize. Sonra tatlıya bağlandı ve her zamanki kısmi zehir etme operasyonumuz başarıyla sonuçlandı.

Yolda Amy'den bi iki bişeyler açtı. Parçaları dinlemiştim ama sözlerine dikkat etmemiştim hiç. Eve gidince indirecektim parçaları. Beni bıraktı kendisi eve devam etti. Saat 10 buçuk falandı heralde. Eve geldim. Parçaları indirdim dinledim dinledim...




Zaman makinesi is switched off.


O parçalar bugünle özdeşleşmiştir. Hele ki bi tanesinin anısı başkadır... Hayatımın sonraki zamanlarında da en belirleyici ve etkileyici anlarımda arka fonda Amy çalar. Yıldızımız bugünden sonra kesişmiştir. Bende yeri başkadır.


Bu sabah gözümü açtığımda 23 Temmuz olduğu aklıma geldi. Müzik setine bağlı olan bluetooth bağlantısı sayesinde, youtube'dan açtığım benim için çok anlamlı olan bi'amy parçasını açtım. Yatağımın içinde dönerken, bangır bangır çalan müziği dinledim ve biraz da ağladım. Ağlamak da denmez. Yaşlı ve mutsuz bir ihtiyar gibi hüzünlendim.



Not: Sık yazmaya alışıcam. Şimdi yazınca mutlu oldum.



20 Temmuz 2013 Cumartesi

Timeline

Tarih:   20 Temmuz 2009
Saat  :   02:20

-Hi guest63!
Guest63: Hi there!
-22 years old italian boy is here.
Guest63: 18 years old turkish boy is here.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Tarih:  22 Mart 2013
Saat  :  21:00

-Artık ben yokum. Yarın terapide de yokum. Ne istiyorsan yapmakta özgürsün.
Guest63: Güle güle!
.
.
.
.
.
.
.
.
Tarih: 20 Temmuz 2013
Saat  : 02:20
-Hi guest63! 26 years old italian boy is away.
Guest63: I know...

10 Temmuz 2013 Çarşamba